ABD’de hatırı sayılır bir radyo programı olan Ron Boat yazar Erbil Günaştı ile biraraya geldi. Asagida, uzun röportajdan bir soru-cevap’ta Günaştı konuyu ozetledi. Trump ile Erdoğan: İlahi Müdahale Onları Bir Araya Getirdi.

Ron Boat ~ 

İlginç insanlarla röportaj yaparken, kendilerini tanıtma ve hayattaki amaçlarını sağlamlaştırma arzusuna son derece motive olmuş olunduklarını ve kişisel olarak hareket ettiklerini görüyorum… Röportaj yaptığım çok sayıda şahsiyet arasında … en bilgili ve ilginçlerinden biri de Erbil Günaştı idi.

O kesinlikle yasamasını bilen bir yazar, TV Yapımcısı, siyasi otorite, başkanların ve ünlülerin sırdaşı ve Başkan Trump yönetiminin bir üyesi. Onun sezgilerini, dünya genelinde, değerli bir bakış olarak bulacağınızdan eminim.

Erbil, devlet başkanları ve hükûmet yetkilileri konumlarından dolayı birbirlerine karşı doğal olarak bir takdir ve saygı geliştirdiklerini takdir ederiz. Bu durum, Trump ile Erdoğan arasında da geçerlidir. Ülkeleri ve gündemleri daha yakın bir anlayışa ve ilişkiye doğru çeken nedenler, Trump ile Erdoğan açısından nedir?

Trump ile Erdoğan: İlahi Müdahale

Onları Bir araya Getirdi

Erbil Gunasti ~

Trump ile Erdoğan’ın her ikisi, milliyetçidirler ve dindar insanlardır. Ama aynı zamanda sadıktırlar ve cesurdurlar. Ayrıca ortalamanın üzerinde zekaya da sahiptirler. Ve çok çalışkandırlar. Ayrıca, aileye ve vatanseverliğe verdikleri değerler takdire sayandır. Bir de bunlara, sert mizaca sahip olduklarını, siki müzakere ettiklerini ve rakiplerinin gücüne saygı duyduklarını ekleyin. Son olarak da gerçekçi olduklarını, zeki insanları yakın çevrelerine çekmekte usta olduklarını duşunun. Bütün bunlar bu iki liderin birlikte çalışabilmeleri için fazlasıyla yeterli ortak vasıftır.

Ancak, kitabim GameChanger’de de yazdığım gibi, bu iki lider kendi kişisel ve mesleki deneyimleri, kültürel değerleri, konuştukları diller, dinleri, maneviyatları, yaşam tarzları, aile yapıları ile yaşam koşulları üzerinden karşılaştırıldıklarında, birbirine o kadar zıt iki şahsiyet olarak ortaya çıkarlar ki, bu iki kişinin bırakın bir arada uyum içerisinde çalışmalarını, kavga etmeden bir dakika geçirmelerinin mümkün olmayacağı çoğu kişiye aşikâr gelebilir. Duşunun bir kere, birinin Amerikan futbolunu, diğerinin dünyada herkesin sevdiği bildiğimiz futbolu sevdiğini hayal edin! Bir de hiçbirinin diğerinin sevdiği hiçbir şeyi sevmediğini düşünün! Iste size Donald J. Trump ve Recep Tayyip Erdoğan.

Ama bakin görün, bugün, bu iki adam birbirine kimsenin bırakın inanmasını, hayal edebileceği kadar yakındırlar ve iyi anlaşmaktadırlar. Neden mi? Kitabımda yazdım bunu. Bu bir ilahi müdahaledir. Bugün Trump ve Erdoğan’ın her biri dünya genelinde aşağı yukarı bir milyar insani celp etmektedir ve onlara bir ümit kapısı oluşturmaktadır. Trump bugün dünyadaki tek süper gücün başkanıdır. Erdoğan, Müslüman ümmetin (cemaatin) gayri resmi lideridir. Birlikte yeni dünya düzenini inşa etmek üzere bir aradadırlar ve bunu bilincindedirler.

Kitabımda, Türkiye, Amerika’nın yanında yer almazsa, Amerika’nın Çin’e karşı bir güç dengesi oluşturamayacağını iddia ediyorum ve bunun için iki nedenden bahsediyorum. Diyorum ki, Türkiye, dünyanın iki önemli bölgesinde olması gereken iki güç dengesinin 3. ayağını oluşturan bir ülkedir. Bunlardan birinin Avrupa’da, Rusya Federasyonu, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında olduğunu, diğerinin de Orta Doğu’da, İranlılar, Araplar ve Türkler arasında olduğunu soyluyorum. Eğer bu iki güçler dengelerinden birinin bozulması halinde Amerika’nın yükselmekte olan Çin’e karşı bir güç dengesi oluşturamayacağını, çünkü Çin’in bu bozuk güçler dengesini daha da bozacağını ve bu şekilde Amerika’yı alt edeceğini savunuyorum.

Basite indirmek gerekirse, Trump bu denklemi ve önemini anlamaktadır. Erdoğan da öyle. Ayrıca, üzerinde yasadığımız gezegenin menfaati açısından, 2018’den bu yana birlikte yürümeye başladıklarını, her ikisini doğrudan tanıyan bir kişi olarak da biliyorum.