Amerika bugünlerde değeri olmayanları göklere çıkarıyor. Bu yetmezmiş gibi bir de kendisine en çok ihanet edeni bir o kadar daha iyi koruyor.

Bu günlerde 20 trilyondan fazla dış borcu olan Amerika, ihtiyacı olmayan çoğuna çıkarıp da havadan bir trilyon daha olmayan fondan verir mi dersiniz?

Amerikan Kongresi, çoğunlukta Demokratların baskısı, daha doğrusu tehditti ile, Korona’dan dolayı küçük iş sahibine mali yardım yasası geçirdi. Maaşını kaybettiğini iddia eden herkese mali yardımda bulunmaya başladı. Ardından mali durumları çok iyi olan büyük şirketlere de yüklüce yardımda bulundu. Bir trilyon dolar gibi bir para heba oldu denilse yeridir.

Bu arada Korona’ya rağmen üretebilen, para kazanan ve kazandırabilen ancak devleti soymasını bilmeyen bazı diğerleri ise bu tür şeylere ya tenezzül etmedi ya da faydalanmasını bilemedi. Ancak, olup biteni tabii ki zamanla gördüler, ancak “bu Amerika’da bir gariplik var” deyip kime şikâyet edeceklerini de bilemediler. Giden trilyona mı yansınlar, enayi yerine konulduklarına mı, şimdilik hala anlamış değiller.

Amerikan bayrağını yakar mısın, milli marş sırasında diz çöker misin, ya da yakın civarındaki dükkânların camlarını indirir misin, ardından yağmalar mısın? Daha önemlisi bunları yapınca sana bir şey olur mu bugünkü Amerika’da?

Amerika’da bunları yapma özgürlüğün var. Artık buna benzer şeyler ceza falan içermiyor. En kötü durumda, polis gelir ve etrafta sana mâni olabilecek kurallara uymayı yeğleyenleri senden uzak tutar. Bu arada senin karşıtların eğer maske falan takmamışsa ya da buna benzer akla gelebilecek, ancak bugüne kadar suç olarak kabul görmeyen bir nedenden dolayı onlara, seni memnun etmek için ceza bile kesebilir.

Konuşma ya da silah taşıma özgürlüğü var mı hala acaba Amerika’da bugünlerde?

Sosyal medyada, radyoda, televizyonda yanlışlıkla birine dokunan bir şey söylediysen yandın. Cüzzamlı hale gelirsin. Eskiden Amerika’da her şeyi söyleyebilirdin, her şey serbestti. Küfür bile edebilirdin her dilediğine.

Ancak artik silah taşıma ruhsatın ya da avlanmak gibi hobin varsa sesini çıkarmasan iyi edersin. Öte yandan, evini dükkânını, isyancıların etrafta dolaştığı, polisin ortalıkta görülmediği ya da olaya karışmadığı anlarda korumak maksadıyla silahına sarılıp ortaya çıkmaya kalkarsan her turlu medyada en kısa yoldan meşhur olursun.

Senatör falan isen, iyi müttefikinin üzerine gidersin, işe yaramaz müttefikini daha şımartır dünyanın biraz daha içine edersin.

Bu örneği anlamak sizler, Türkler, için kolaydır. Kore’de Amerikalıları ölümden kurtarırsınız. Amerikalı senatörler size Kennedy, Johnson, Carter, Bush-43, Obama gibilerinin yanlış ya da ibret verici kararlarına destek vererek karşılık verirler.

Bu arada Amerikalıların kendilerine 11 Eylül gibi bir dehşeti yaşatan vahşilere silah vermeyi de onaylayarak, zavallı konumdaki Yemenilerin öldürülmelerini sürdürürler.

Seçimlerde bileğinin hakkıyla iktidara gelen ülkenin başkanını darbe ile düşürmekten başka bir şey düşünmemek, ispiyoncuları kitap yazmaya teşvik etmek gibi her yola başvurmak.

Öyledir bugünlerde hayat Amerika’da. Aynen. 15 Temmuz’da Recep Tayyip Erdoğan’a karşı darbe yapmaya kalkıkta beceremeyenlerin Amerika’ya derhal geri gelip Donald J. Trump’ı devirmeye kalkışanların aynı kişiler olduklarını bilir misiniz?

Bu açıdan, Amerika’da Trump aleyhinde yeni bir kitap yazılıp yazılmadığının ne kadar önemsiz olduğunu da bu şekilde anlayabiliyor musunuz? Çoğunluğun artık bu tur kitapları hiç takmadığını da?